Her zaman malzemeyle –maddeyle- uğraşmak formla ya da herhangi bir konuyla uğraşmaktan çok daha önemli olmuştur benim için. Öncelikle maddenin dilini anlamak isterim. Farklı malzemelerle çalışmak farklı sonuçlar görmek isterim. Bu serüven; maddeyi anlamak ve sonraki form arayışı, kendi hikayesini ve kendi karakterlerini oluşturmaya başlar. Etrafımızda gördüğümüz her şey, eğriler -düzler bir’ ler sıfır’lar sertler- yumuşaklar, bütün bu zıtlıklar ve farklılıklar hayatın kendisini oluşturuyor. Bütün bu farklılıklara rağmen uyum içindeyizdir, renklerin de – formların da tamamen farklı ama uyum içinde olmasını isteriz.
Tanımsızlık anlamsızlık hoşuma gidiyor, öyle bir noktadan görülüyor ki tanımlanamıyor ama heyecan verici olabiliyor ve duygu taşıyabiliyor. Binlerce farklı duygunun aynı şey üzerinde tek noktada birleşmesi çok heyecan verici bir durum. Heykellerimde de bu durumu yaratmaya, tanımsız, heyecan verici, tedirgin edici anlar yakalamaya çalışıyorum.