Geçmişin zengin sanatsal mirasına derin bir takdir besleyen bir sanatçı olarak, kendimi dini sanatta ve Barok dönemde bulunan aşkın güce ve duygusal niteliklere doğru çekilmiş buluyorum. Sanatsal pratiğim aracılığıyla, modern marjinal bireylerin özünü ve insanlığını yakalamaya, onları dini ikonlarını anımsatan bir önem ve saygı alanına yükseltmeye çalışıyorum.

Çalışmam, toplumun kenarlarında var olan ve genellikle gözden kaçan bireylere ışık tutan, kutsal ve seküler arasındaki kesişimin keşfidir. Dini sanatın şaheserlerinden ilham alarak, portrelerime manevi bir yankılanma ve sembolik derinlik duygusu aşılamaya çalışıyorum. Dramatik ışıklandırması, teatral kompozisyonları ve girift detaylarıyla Barok dilini kullanarak, her portrenin duygusal etkisini artıran bir atmosfer yaratmayı hedefliyorum.

Nihayetinde sanatım, sosyal statüsü veya koşulları ne olursa olsun, her bireyin içinde bulunan doğal değer ve güzelliği onurlandırmayı amaçlıyor. Dini sanatın estetiğini ve Barok’u çağdaş portre sanatıyla birleştirerek, zamanın ve kültürün sınırlarını aşmayı, genellikle marjinalize edilenlerin ruhlarına bir bakış sunmayı ve bu süreçte derin insanlıklarını kutlamayı umuyorum.